Konu | Türkiye Cumhuriyeti Anayasası Ve Temel Organları İle Anayasanın İlk Dört Maddesinin Önemi |
Tarih | 31.10.2024 |
Konuşmacı | Avukat Nedim Enes Kurumlu |
Branşlar | Tarih |
ÖZET
Kabul edildiği tarihten bugüne kadar 1982 Anayasası üzerinde birtakım değişiklikler yapılmıştır. Türkiye’de Anayasayı değiştirme iktidarı (tali kurucu iktidar) TBMM, Cumhurbaşkanı ve seçmenler arasında paylaştırılmıştır. Anayasa değişiklikleri yapılabilmesi için ise teklif, görüşme, karar ve onay aşamalarından geçilmelidir.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI VE TEMEL ORGANLARI İLE ANAYASANIN İLK DÖRT MADDESİNİN ÖNEMİ
Avukat Nedim Enes Kurumlu
ANAYASA: Devletin yükümlülüklerini ve yapısını belirleyen, yurttaşların hak ve özgürlüklerini güvence altına alan milli mutabakat belgeleridir
TBMM TARAFINDAN KABUL EDİLEN ANAYASALAR
-1921 ANAYASASI
-1924 ANAYASASI
-1961 ANAYASASI
-1982 ANAYASASI
1982 ANAYASASI 7 KISIMDAN OLUŞMAKTADIR.
Birinci Kısım: Genel Esaslar
İkinci Kısım: Temel Haklar ve Ödevler
Üçüncü Kısım: Cumhuriyetin Temel Organları
Dördüncü Kısım: Mali ve Ekonomik Hükümler
Beşinci Kısım: Çeşitli Hükümler
Altıncı Kısım: Geçici Hükümler
Yedinci Kısım: Son Hükümler
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ
Kabul edildiği tarihten bugüne kadar 1982 Anayasası üzerinde birtakım değişiklikler yapılmıştır. Türkiye’de Anayasayı değiştirme iktidarı (tali kurucu iktidar) TBMM, Cumhurbaşkanı ve seçmenler arasında paylaştırılmıştır. Anayasa değişiklikleri yapılabilmesi için ise teklif, görüşme, karar ve onay aşamalarından geçilmelidir.
Anayasa değişikliğinin ilk aşaması “teklif’ aşamasıdır. Anayasa değişikliği, TBMM üye tamsayısının en az 1/3’inin imzasıyla teklif edilebilmektedir. Anayasa değişikliği tekliflerinin yazılı ve gerekçeli olarak Meclis Başkanlığına verilmesi gerekir.
İkinciaşama”görüşme”aşamasıdır.Anayasateklifleri,doğrudangenelkuruldagörüşülmez,öncelikleMeclisBaşkanlığıtarafındanAnayasaKomisyonunagönderilir.
Anayasa Komisyonu kendisine havale edilen bir anayasa değişikliği teklifini inceledikten sonra, vardığı sonuçları bir rapora bağlayarak Genel Kurula sunulması için Meclis Başkanlığına gönderir. Anayasanın değiştirilmesi hakkındaki teklifler Genel Kurulda iki defa görüşülür”. Birinci görüşmede öncelikle Anayasa değişikliği teklifinin tümü üzerine görüşmeler yapılır. Bu görüşme neticesinde maddelere geçilip geçilmemesi hakkında “gizli oy”la oylama yapılır. Oylama da aranan karar yeter sayısı, TBMM üye tamsayısının 3/5 çoğunluğudur.
Maddelere geçilip geçilmemesi hakkında bu oylama neticesinde maddelere geçilmesi kabul edilmezse, anayasa değişikliği teklifi reddedilmiş olur. Birinci görüşmeler o aşamada sona erer; ikinci görüşmelere geçilmez. Ancak, birinci görüşmede maddelere geçilmesi kabul edilirse, maddelerin görüşülmesine geçilir ve bu maddelerin her biri teker teker görüşülüp oylanır, bu görüşmede anayasa değişikliği teklifindeki maddelerden bazılarının kabul edilip bazılarının reddedilmesi de mümkündür. Tüm maddeler tek tek görüşüldükten sonra birinci tur görüşmeler sonlanır. Birinci görüşmenin bitmesinin üzerinden en az kırksekiz saat geçtikten sonra ikinci görüşmeye geçilir.
İkinci tur görüşmelerde tekrar teker teker maddeler hakkında görüşme açılmaz, sadece maddeler üzerinde verilmiş değişiklik önergeleri görüşülür.’ Birinci görüşmede üzerinde değişiklik teklifi bulunmayan bir madde hakkında ikinci görüşmede önerge verilemez. İkinci görüşmede, bu şartlan taşıyan bir değişiklik önergesi yoksa, tekrar görüşme yapılmaz, sadece maddelerin teker teker oylaması yapılır. İkinci görüşmenin sonunda (maddelerin teker teker oylanmasının bitmesinden sonra), anayasa değişikliği teklifinin tümünün kabulü için gizli oylama yapılır. Bu şekilde anayasa değişikliği teklifinin görüşülme süreci tamamlanmış olur.
KARAR AŞAMASI
TBMM Genel Kurulu değişiklik teklifini karara bağlar, yani kabul veya reddeder. 1982 Anayasasında iki değişik yeter sayısı öngörülmüştür. Bunlar TBMM üye tamsayısının 3/5’ü ve 2/3’sidir. İçtüzüğün 94’üncü maddesi uyarınca anayasa değişildiği teklifinin tümü üzerinde gizli oylama yapılır, kabul oyları üye tamsayısının 3/5’ü ile 2/3’si sağlarsa anayasa değişildiği teklifi kabul edilmiş sayılır.
ONAY AŞAMASI
Anayasa değişikliğinin son aşaması onay aşamasıdır. TBMM tarafından yukarıdaki şekilde kabul edilen bir anayasa değişikliğinin onay safhasından da geçmesi gerekmektedir. 1982 Anayasası onay yetkisini Cumhurbaşkanı ile halk arasında paylaştırmıştır. Ancak, anayasa değişikliğinin kabul edilmesinde ulaşılan karar yeter tamsayısının 3/5 veya 2/3 olmasına göre onay usulleri şu şekilde değişiklik göstermektedir.
Eğer anayasa değişikliği teklifi TBMM üye tamsayısının 3/5’üyIe veya 2/3’sinden az bir oyla kabul edilmiş ise, Cumhurbaşkanına gönderilir. Anayasa, Cumhurbaşkanına bu çoğunluk ile kabul edilen bir anayasa değişikliği kanununu onaylama yetkisini vermemektedir. Bu sebeple Cumhurbaşkanının elinde iki farklı yetki bulunur.
Bunlardan birincisi, Anayasa değişikliği kanununu, bir kez daha görüşülmek üzere 15 gün içinde gerekçeli şekilde TBMM’ye geri gönderme yetkisidir. Cumhurbaşkanı burada “güçleştirici/zorlaştırıcı veto yetkisi “ni kullanmaktadır. Yani Cumhurbaşkanı bu yetkisiyle anayasa değişikliğini belli bir süre sadece geciktirmekle kalmaz, TBMM yeterli çoğunluğu sağlayamazsa Anayasa değişikliğinin gerçekleşmesini de engelleyebilir. Çünkü, geri gönderilen anayasa değişikliği kanununu TBMM’nin tekrar aynen kabul edebilmesi için daha yüksek bir kabul yeter sayısı öngörülmektedir, Böyle bir durumda Anayasa değişikliğini TBMM’ye bir kez daha görüşülmek üzere geri gönderiyorsa , TBMM kendisine geri gönderilen anayasa değişikliği knununu ancak üye tamsayısının 2/3 çoğunluğuyla kabul edebilir. TBMM kendisine iade edilen anayasa değişikliği kanununu aynen kabul etmeyip, kanunda değişiklik yaparsa, Cumhurbaşkanı, bu anayasa değişikliği kanununu da bir kez daha geri gönderebilir. Meclisin kendisine iade edilen kanunun, bir daha kendisine iade edilmemesi için “aynen” kabul etmesi gerekir. 2/3 çoğunluk ile “aynen” kabul edilen Anayasa değişikliği Cumhurbaşkanının önüne geldiğinde Anayasa değişikliği kanununu onaylamak ile halk oylamasına sunmak arasında tercih hakkı vardır.
ANAYASA İLK 4 MADDE
Madde 1: Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir
Madde 2: Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.
Madde 3: Türkiye Devleti, ülkesi ve milliyetiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı şeklinde belirtilen beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Milli marşı “ İstiklal marşı“dır. Başkenti Ankara’dır.
Madde 4: Anayasanın 1.maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hükümle, 2. maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3.
maddesindeki hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez
Öğretide ve uygulamada Anayasalar, yani “esas teşkilat kanunlan’ (costituzioni) yumuşak ve sert anayasalar olarak ayrılmaktadır. Sert anayasalarda yer alan kurucu iktidar alam, yani kaldırılması veya değiştirilmesi yasak alan ancak diğer bir kurucu iktidar tarafindan kaldınlabilir veya değiştirilebilir
Birçokları arasında, ör. İtalyan Cumhuriyet Anayasası , anayasalarımız gibi sert anayasadır. Bu anayasa, 138. maddesinde kendisinin değişmesi usulünü ve “Anayasa kanunlan ” düzenlemiş, 139. Maddesinde “Cumhuriyet şeklinin” asla anayasa değişikliğinin konusu olamayacağına işaret etmiştir. İtalyan Cumhuriyet Anayasasının 1. maddesi “İtalya, emek (iş) üzerine kurulu demokratik bir Cumhuriyettir Egemenlik halka aittir. (Halk egemenliği) anayasanın gösterdiği şekiller ve sınırlar içinde kullanır “diyerek anayasanın asgari değişmezlik kuralına işaret etmiştir.
TBMM MECLİS DAĞILIMI
MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ: 50
ADALET VE KALKINMA PARTİSİ: 266
CUMHURİYET HALK PARTİSİ : 128
HDP : 57
İYİ PARTİ : 30
SAADET PARTİSİ : 20
DEVA : 15
HÜDAPAR : 4
YENİDEN REFAH PARTİSİ : 4
DEMOKRAT PARTİ : 3
TÜRKİYE İŞÇİ PARTİSİ : 3
DEMOKRATİK BÖLGE PARTİSİ : 2
EMEK PARTİSİ : 2
DEMOKRATİK SOL PARTİ : 1
BAĞIMSIZ : 8
TOPLAM 593
ANAYASANIN 1. MADDESİ
Cumhuriyet, ulusun doğrudan veya dolaylı olarak devlet başkanı seçtiği siyasal sistemdir. Ancak 1924 Anayasasının koyduğu Cumhuriyet, sadece Devletin başına seçilmiş olması ilkesine işaret etmekle kalmamakta, ayrıca Devletin unsuru egemenliğin kaynağının “beşeri irade” olduğunu ifade etmektedir. Böylece, 1924 Anayasası bir yandan, verasete dayanan Padişahlık ve Hilafet düzenini reddederken, öte yandan doğrudan veya dolaylı ulusun seçimine dayanmayan her çeşit devlet başkanlığı düzenini reddetmiştir. bu Anayasa, son maddesinde, Cumhuriyeti kuran 1. Maddenin değiştirilmezliğini koyarak asgari değişmezlik alanına işaret etmiştir.
ANAYASANIN 2. MADDESİ
Anayasanın 2. maddesini oluşturan tüm kavramların anlamları kapsam ve sınırları açıklanmış , aralarında mevcut olan bağıntılar ortaya konulmuş bulunmaktadır.
Anayasanın kendisinin gönderme yaparak 2. maddesinin içeriği haline koyduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Ekleri ve Devletin imzaladığı ve yürürlüğe koyduğu insan haklarma ilişkin diğer sözleşmelerle çatışmamaktadır, tersine tümü, birlikte, “demokratik hukuk devleti” denen siyasal-toplumsal bir yaşam tarzını oluşturmaktadırlar.
Anayasanın 2. maddesi hükmünde yer alan her kavramların anlamı , kapsamı ve sınırları kuşkuya yer vermeyecek kadar nesnel, açık ve nettir. Bunlar, Türk Hukuk Düzeninin “temel normunu”, omurgasını , Türk ulusunun varlığına vücut veren Kurtuluş savaşından gelen mutlak, değişmez “asgari müşterekini” oluşturmaktadır.
ANAYASANIN 3. MADDESİ
Anayasanın 3. maddesi, sadece ulus devleti ile ilgilidir, dolayısıyla “merkezi devlet” ile bir ilgisi bulunmamaktadır. Ancak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, hem ulus devletidir, hem de merkezi devlettir. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ayrıca merkezi bir ulus devleti olması , Anayasanın 123., 126., vs., maddeleri hükümlerine dayanmaktadır.
Ulus, Türk ulusudur. Kendisini oluşturan unsurlarm fiili, yani tüm etnik, inançsal ve yerel farklıliklarına rağmen, Türk ulusunun temel niteliği, birliği ve bütünlüğüdür. Böyle olunca, ister merkezi, ister yan merkezi, isterse federal devlet yapısı kabul edilsin, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ülkesinde; ulusun bölünmesi sonucunu doğuracak etnik, inançsal ve yerel farkl ılık temeline dayalı hiçbir “idari yapılanma” oluşturulamaz. Anayasanın bu açık hükmü karşısında, Türk ulusunun bünyesinin tarihten gelen farklılik ve çeşitliliğine dayanılarak, “Kanada Devleti” modeline benzer bir modelin savunulmasına imkan bulunmamaktadır.
Anayasa, Türkiye Devletinin “Dili Türkçedir” demektedir. 1961 Anayasası “Resmi dil Türkçe’dir” denmiştir. 1982 Anayasası Türkiye Devletinin “Dili Türkçedir” hükmüyle Türk Ulusunun “ulus kültürünün” temelini oluşturan “ulus diline” yani “ulusal dile” işaret etmiştir. Türk Ulusunun ulus dili veya ulusal dili Türkçedir. Böyle olunca başka bir dilin Türkçe ile birlikte veya tek başına Türk Ulusunun ulus dili veya ulusal dili olması mümkün değildir: Kamusal hayatta bir tek dil kullanılabilir, o da Türkçedir.
Bayrak ulusun egemenliğinin sembolüdür.Anayasa, Türkiye Devletinin ulusal marşını “İstiklal Marşı” olduğunu kabul etmiştir. İstiklal Marşı ulusal marş olarak 12 Mart 1921’de kabul edilmiştir.Kanuni Esasi (1786), 2. maddesinde, “Devleti Osmaniyenin Payıtahtı Istanbul şehridir..” diyerek, Imparatorluğun başşehrini göstermiştir.
Yukarıda açıklanan hususlar neticesinde Cumhuriyet rejimi ile padişahlık ve hilafet düzeninin tekdüzeliğinden uzaklaşılmış, Cumhuriyetin nitelikleri ve Türk milleti adına anlam bütünlüğü kazandırılmış, Devletin resmi dili, marşı, başkenti ve bütünlüğü net bir şekilde ortaya konulmuştur. Belirtilen bu hususların TÜRK milletinin birlik ve beraberliği adına değiştirilmesinin mümkün olmadığı açıkça belirtilmiş bu maddelerin değiştirilmesinin teklif dahi edilememesi ile kararlılık esas alınmıştır.