Medine’deki Türk Mimari İzleri Ve Sanatın Zarafeti

ÖZET

Tarih boyunca Türkler, bu kutsal topraklara büyük hizmetlerde bulunmuştur. Osmanlı İmparatorluğu döneminde Mekke ve Medine’ye gösterilen özen ve hassasiyet, İslam dünyasındaki kardeşlik bağlarını güçlendirmiştir. Osmanlı sultanları, bu topraklara sadece birer hükümdar olarak değil, aynı zamanda bu mübarek şehirlerin “hizmetkarları” olarak yaklaşmıştır.  Hicaz Demiryolu’nun inşası, kervansarayların kurulması ve kutsal mekanların korunması gibi sayısız hizmet, bu anlayışın somut örneklerindendir.  Türk milletinin bu şehirlerdeki varlığı, hiçbir zaman hükmetme ya da üstünlük iddiası taşımamış; aksine, Allah’ın evine ve sevgili Peygamberimiz’in kabrine hizmet etme şerefini ifade etmiştir. Bugün de bu topraklara olan sevgi ve bağlılık, geçmişteki bu samimi hizmet anlayışından ilham almaktadır. Mekke ve Medine, yalnızca birer şehir değil, her Müslümanın kalbinde özel bir yere sahip olan kutsal mekanlardır. Bu topraklara giden her adım, geçmişte verilen emeklerin ve gösterilen fedakarlıkların izini taşır.

MEDİNE’DEKİ TÜRK MİMARİ İZLERİ VE SANATIN ZARAFETİ

Afra Aydın YİĞİT
Mimar
Ülkü-Tek İstanbul Yönetim Kurulu Üyesi

İndirilebilir dosya. Dosyayı PDF formatında indirebilirsiniz. Dosya veya konu hakkında daha detaylı bilgi almak ve merak ettiklerinizi sormak için ÜLKÜ-TEK İstanbul İl Yönetimi Derneğiyle iletişime geçebilirsiniz.